Dış Ticaret Politikası ve İç ve Dış Ticaret, Hakkında;
Oldukça geniş bir anlama sahip olan ticaret sözcüğünü özetlemek gerekirse; üretici ve tüketici arasında varolan malların el değiştirmesi (alım - satım) hizmeti anlamına gelmektedir. Tek devlet açısından bakıldığında iç ve dış ticaret ayırımına gidilirken, devletlerarası toplulukta bu ayırım, ulusal ve uluslararası ticaret olarak isim değiştirecektir. Bunun yanı sıra ticaret politikaları da ulusal ve uluslararası ticaret politikaları olarak adlandırılırmaktadırlar.
Tüm Dünyada ticaret, bilinen devletler arasında, ayrı ayrı herbir devletin dış ekonomi politikaları ile sınırlı olmak üzere, mal ve ticari hizmetlerin değişimine yönelik ilişkilerin tümü şeklinde tanımlanabilir. Metodoloji açısından dış ticaret kavramını dünya ticareti kavramından ayırmak gerekir. Dış ticaret, tek bir devletin diğer devletlerle olan ilişkilerini, sınır ötesi ticari etkinliklerini ifade eder.
Dünyaya Dış ticaretin olduğu kadar, dünya ticaretinin de karşıt kavramı iç ticarettir. İç ticaret, ekonomi politikası açısından dış ilişkileri belirli şekilde sınırlandırılmış bir ülkede malların ve hizmetlerin değiş-tokuşun edilmesini kapsamaktadır.
Bir ülkenin izleyeceği dış ticaret politikası, üst kavramı olan dış ekonomi politikası içinde yer almaktadır. Dış ekonomi politikası geniş anlamda “hükümetlerin ticaret ve üretim faktörleri akışlarının yönüne, bileşim ve hacmine müdahaleye yönelik tüm faaliyetler”, dar anlamda ise “hükümetin dış ticaret ve yatırımları sınırlaması, düzenlemesi, teşvik etmesi veya bunlara yol göstermesi” olarak ifade edilebilir. Dış ekonomi politikası, ülkenin genel ekonomi politikası ile uyum içinde olmalıdır.
Başlıca dış ekonomi politikaları; dış ticaret politikası, ödemeler dengesi politikası, dış yatırım politikası ve dış yardım politikasıdır. Bunlardan dış ticaret politikası, cari işlemlerden özellikle ihracat ve ithalat kalemlerinde yürütülen hükümet faaliyetlerini ifade eder. Bu politikanın uygulanmasının ekonomide doğurduğu etki, kaynakların yeniden tahsisi olmaktadır. Örneğin, belli bir malın ihracında uygulanan sübvansiyon, kaynakların bu malın üretiminde yoğunlaşmasına yol açmaktadır.
Dış ticaret politikası açısından bir devletin dış ticareti etkileyebileceği araçlar, başlıca, yasaklar, gümrük resmi, ticaret antlaşmaları, primler, sübvansiyonlar ve idari korumacılık olarak sınıflandırılabilir. Bunlardan yasaklar, ithalât ve ihracat yasaklarıyla, transit geçiş yasakları şeklinde bir ayırıma tâbi tutulurken, gümrük resmi de aynı şekilde ithalât, ihracat ve transit ticarette uygulananlar olarak üçe ayrılmaktadır, önceki yüzyıllarda, dış ticareti etkileme araçları ithalât, ihracat ve transit geçiş yasakları ile sınırlıyken, modern gelişmeler, her şeyden önce gümrüklerin doğrudan sonucu etkileyici bir rol oynadıklarını göstermektedir.
Gümrükler ortaya çıktıklarından bu yana geçirdikleri gelişim içinde, esas aldıkları değerlere ve olgulara göre çeşitlenmişlerdir, ilk uygulama olan mali gümrük, malın miktarı ve değerinden bağımsız olarak, malikin şahsından alınmaktaydı. Sonraki gelişmelerde; sınır gümrüğü, koruma gümrüğü, ithal gümrüğü, ağırlık gümrüğü (ağırlığına göre), değer gümrüğü (değerine göre), pazarlık (görüşme) gümrüğü ve savaş gümrüğü gibi uygulamalar ortaya çıkmıştır.
Dış Ticaret Politikası ve Türleri
a) Dış Ticaret Politikası;
a) Dış Ticaret Politikası;
Dış ticaret politikası, bir ülkenin dış ekonomik ilişkilerini düzenleyen bütün önlemler olarak düşünülmektedir. Bu tanım, dış ticaret politikası tanımının kapsamını bir miktar aşarak daha çok dış ekonomi politikası tanımına yaklaşmaktadır. Bela Balassa dış ticaret politikasının kapsamını sadece ithalat ve ihracat üzerindeki tarife, miktar kısıtlamaları ve mâli yardımlarla sınırlamaktadır. Aslında dış ticaret politikası, bilançonun câri işlemler hesabında ihracat ve ithalat kalemleri üzerindeki tüm hükümet faaliyetlerini kapsayan bir çeşit dış ekonomi politikasıdır.
b) Ödemeler Bilançosu Politikası
Ödemeler dengesi (bilançosu) politikası hükümetlerin ödemeler bilançosunu dengede tutmak veya denge bozulur ise dengeye getirmek için yapmış olduğu tüm faaliyetleri kapsayan bir politikadır. Devletler, kısa dönemde ödemeler bilançosunda denge sağlayabilmek için diğer ülke ve kurumlardan borç para almak ve ya uluslararası rezervlerini kullanarak ödemeler bilançosu açığını kapatmaya mecburdurlar. Eğer yine ödemeler bilançosu açık veriyor ise, o zaman daha köklü önlemler almak zorunda kalırlar.
c) Dış Yatırım Politikası
Dış yatırım politikası ülkeler arası uzun vadeli sermaye yatırımlarının teşviki ve caydırılması ile ilgili kararlan kapsamaktadır. Bu yatırımlar, uluslararası özel dolaysız yabancı sermaye yatırımları ile uluslararası uzun dönemli portföy yatırımları olarak başlıca iki kısma ayrılabilir. Uluslararası dolaysız yabancı sermaye yatırımı, uluslararasında bir sermaye transferi olmakla birlikte aynı zamanda teşebbüs, teknoloji, risk taşıma ve organizasyon aktarımı da sağlamaktadır. Günümüz ekonomisinde oldukça önemli bir yer tutan uluslararası yatırım ve üretim yapan çok uluslu şirketlerle ilgili dış ekonomi politikası kararları da, dış yatırım politikası başlığı altında toplanabilir. Çünkü çok uluslu şirket yatırımları bir çeşit özel dolaysız yatırımdır.