İÇ VE DIŞ TİCARET AYRIMI

İç Ticaret-Dış Ticaret Ayırımı
BU noktada iç ticaret (dahili ticaret) ile dış ticaret veya uluslar arası ticaretin farkını belirtelim.

İç Ticaret: Alıcı ve satıcının aynı ülkede bulunduğu, ticaret konusu malın aynı ülkenin bir yöresinden diğerine nakledildiği veya aynı mahal içinde el değiştiği ticaret türüne iç ticaret (dahili ticaret) denir. İç Ticarette alıcı için de satıcı içinde ayni yasalar geçerlidir. Çünkü ticaret ayni ülkede yapılır.

Dahili ticaret yapıldığı ülkenin yasalarına tabidir. Yani alıcı da satıcı da aynı yasalar çerçevesinde iş yapar. Ancak, örneğin ABD gibi federasyon sistemiyle yönetilen ülkelerde, her eyaletin ticaret konusunda farklı kanunları olabilir. Dolayısıyla, farklı eyaletlerde bulunan alıcı ve satıcı değişlk yasal düzenlemelere tabidir.

İç ticaret, kural olarak ülkenin millî parası üzerinden yapılır. Ancak dolarizasyon olgusunun hakim olduğu ülkelerde, millî paranın istikrarsızlığı nedeniyle, Dolar, Sterling veya Euro gibi bir dövizin fiilen ödeme aracı olarak kullanıldığı görülür. Türkiye dolarizasyon ülkelerine bir örnektir. Bu noktada dış ticaretin ne olduğunu irdeleyebiliriz.

Dış Ticaret : Alıcı ve satıcının ülkeleri farklı olduğunda, buna dış ticaret, uluslararası ticaret veya sınır-ötesi ticaret denir. Farklı ülkeler arasında yani sınır-ötesine mal ve hizmet hareketleri yapılmasını gerektiren dış ticaret dünya ekonomisini etkileyen en önemli iktisadi faaliyetlerden biridir Fakat,dış ticarette, iç ticarette olmayan bazı riskler bulunur.

Döviz kuru riski : Mal veya hizmeti ihraç eden ile ithal eden şirketin ülkelerinde farklı para cinsleri milli para olarak tedavül eder. İki paranın birbiri cinsinden fiyatı demek olan döviz kuru her an değişir. Bu durum hem alıcı hem satıcı yönünden kur riski yaratır.
Transfer riski: İthalatçı ülkede devlet otoritesinin yurt dışına döviz transferini yasaklaması ihtimali transfer riskini oluşturur. Ülkemiz 1980 öncesinde döviz transferlerinde ciddi sıkıntılar yaşamıştır.

Politik riski: İthalatın yapıldığın ülke uluslar arası yaptırımlara maruz kalabilir ve bu yüzden fon transferi yapamaz hale gelebilir. Örneğin, 1990’lı yıllarda Libya’nın tüm mali varlıkları Birleşmiş Milletler kararıyla donduruldu ve bu ülke bankalar arasında para transferi yapmakta çok zorlandı. Bu durumdaki ülkeye yönelik ihracat bedelinin ödenmesinde büyük zorluklar yaşanacağı kesindir.

Dış ticaret tipik olarak farklı dili konuşan ülke insanları arasında cereyan ettiğinden, kendiliğinden bir iletişim sorunu meydana getirir.
Tabii ki, bu zorluklarına karşın, dış ticaretin şirketlere yararları sayılamayacak kadar çoktur. Mesela,


- Gelir ve müşteri bakımından çeşitleme yaratır. Firmayı sadece iç piyasaya bağımlı olmaktan kurtarır.
- İhracatta tahsilât sorunu olmaz. Hâlbuki, iç satışlarda ciddi tahsilat sorunu yaşandığı bir gerçektir.
- Küresel ortamda dış ticaret sınırsız satış olanakları verir. İç pazar ne kadar büyük olursa olsun sınırlıdır.
- İthalat sayesinde imalat maliyetlerini düşürmek mümkün olur.
- Dış ticarette rekabet zorunluluğu şirketleri kurumsallaşmaya yöneltir.
- Dış ticaret yeni finansman olanakları yaratır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder